Evet, bu hafta da öbür bir tanınan ortodontik tedavi sorusuna yanıt bulmaya çalışalım. Ortodontik tedaviye başlamayı düşünen bireyler tarafınca en çok merak edilen konulardan birisi de tedavileri bittikten daha sonra dişlerinde rastgele bir iz yahut leke kalıp kalmayacağıdır.
Öncelikle, ortodontik tedavi hangi yolla yapılırsa yapılsın hiç bir uygulamada, dişlerin içine yanlışsız giden rastgele bir aparat yahut gereç kullanılmaz. Tedavi boyunca hasta tarafınca dişlerden çıkartılamayan ve bu sebeple de sabit tedavi ismi verilen, genelde herkes tarafınca bilinen metal yahut şeffaf tellerin uygulanışında dahi, yalnızca diş yüzebir daha fazlaca ince yüzeysel yapıştırıcılar uygulanır. Tedavi bitiminde ise braket ismi verilen bu aparatların uzaklaştırılmasından daha sonra, dişin yüzeyinde kalan az ölçüde yapıştırıcı çarçabuk temizlenerek çıkarılır. Bu paklık süreci, tartar ismi verilen ve çabucak herkeste görülen diş taşı temizliğinden çok farklı değildir.
Yani teller ağızdan çıkarıldıktan daha sonra hastalar tarafınca birinci anda hissedilen pürüzlülük, dişlerdeki bir sorundan kaynaklanmayıp, temizlenebilir yapıştırıcı artıklarından diğer bir şey değildir. Bu katman da kısa ve kolay bir süreçle uzaklaştırılabilmektedir.
Peki, buradan dişlerin yüzeyi hiç bir biçimde etkilenmez kararı çıkartılabilir mi? Maalesef bu sorunun karşılığı hayırdır. Dişlerde olağan koşullarda dahi çoğunlukla çürükler görülmektedir. Doğal olarak dişlerin üzerine gelen ek aparatlar temizlenme zorluğu oluşturacak ve bu durum çürük riskini arttıracaktır. Halihazırda ağız hijyeniyle ilgili bir bakım yetersizliği var ise, bu durum tellerin ve ortodontik aparatların da bu ortama eklenmesiyle daha ileri boyuta geçecek, yiyecek artığı ve bakterilerin ağız ortamına tutunma ölçüsü artacaktır.
Normal seviyede bir fırçalama alışkanlığı bile bütün bu sorunların önüne geçmek için kafidir. Bizim ortodontik tedavi nazarann şahıslara tavsiyemiz her yemek daha sonrası düzgün bir diş fırçalama uygulamasıdır. Bunun için ortodontik fırçalar ve orta yüz fırçaları kullanılmalıdır.
Bir öteki husus da daha evvelki yazılarda da değindiğimiz, ortodontik tedavi esnasında dikkat edilmesi gereken yiyecekler ve içecekler konusudur. Bunların başında, telleri olmayan şahıslar için bile çürük riskinin artmasına niye olan asitli içecekler gelmektedir. Kola ve gazoz türevi bu içecekler tedavi boyunca muhakkak tüketilmemelidir. Bunun yanı sıra lokum ve şekerleme üzere besinlerin fazla tüketimi de çürük riskini arttıracak ve tedavi sonunda, istenmeyen çürüklerin görülmesine sebep olabilecektir.
Özet olarak düzgün bir ağız hijyeninin uygulandığı ve şekerli besinlerin azaltıldığı durumlarda, tedavi sonunda hiç bir sorunla karşılaşılmamaktadır.
Herkese sağlıklı dişler ve keyifli gülüşler dilerim…
Öncelikle, ortodontik tedavi hangi yolla yapılırsa yapılsın hiç bir uygulamada, dişlerin içine yanlışsız giden rastgele bir aparat yahut gereç kullanılmaz. Tedavi boyunca hasta tarafınca dişlerden çıkartılamayan ve bu sebeple de sabit tedavi ismi verilen, genelde herkes tarafınca bilinen metal yahut şeffaf tellerin uygulanışında dahi, yalnızca diş yüzebir daha fazlaca ince yüzeysel yapıştırıcılar uygulanır. Tedavi bitiminde ise braket ismi verilen bu aparatların uzaklaştırılmasından daha sonra, dişin yüzeyinde kalan az ölçüde yapıştırıcı çarçabuk temizlenerek çıkarılır. Bu paklık süreci, tartar ismi verilen ve çabucak herkeste görülen diş taşı temizliğinden çok farklı değildir.
Yani teller ağızdan çıkarıldıktan daha sonra hastalar tarafınca birinci anda hissedilen pürüzlülük, dişlerdeki bir sorundan kaynaklanmayıp, temizlenebilir yapıştırıcı artıklarından diğer bir şey değildir. Bu katman da kısa ve kolay bir süreçle uzaklaştırılabilmektedir.
Peki, buradan dişlerin yüzeyi hiç bir biçimde etkilenmez kararı çıkartılabilir mi? Maalesef bu sorunun karşılığı hayırdır. Dişlerde olağan koşullarda dahi çoğunlukla çürükler görülmektedir. Doğal olarak dişlerin üzerine gelen ek aparatlar temizlenme zorluğu oluşturacak ve bu durum çürük riskini arttıracaktır. Halihazırda ağız hijyeniyle ilgili bir bakım yetersizliği var ise, bu durum tellerin ve ortodontik aparatların da bu ortama eklenmesiyle daha ileri boyuta geçecek, yiyecek artığı ve bakterilerin ağız ortamına tutunma ölçüsü artacaktır.
Normal seviyede bir fırçalama alışkanlığı bile bütün bu sorunların önüne geçmek için kafidir. Bizim ortodontik tedavi nazarann şahıslara tavsiyemiz her yemek daha sonrası düzgün bir diş fırçalama uygulamasıdır. Bunun için ortodontik fırçalar ve orta yüz fırçaları kullanılmalıdır.
Bir öteki husus da daha evvelki yazılarda da değindiğimiz, ortodontik tedavi esnasında dikkat edilmesi gereken yiyecekler ve içecekler konusudur. Bunların başında, telleri olmayan şahıslar için bile çürük riskinin artmasına niye olan asitli içecekler gelmektedir. Kola ve gazoz türevi bu içecekler tedavi boyunca muhakkak tüketilmemelidir. Bunun yanı sıra lokum ve şekerleme üzere besinlerin fazla tüketimi de çürük riskini arttıracak ve tedavi sonunda, istenmeyen çürüklerin görülmesine sebep olabilecektir.
Özet olarak düzgün bir ağız hijyeninin uygulandığı ve şekerli besinlerin azaltıldığı durumlarda, tedavi sonunda hiç bir sorunla karşılaşılmamaktadır.
Herkese sağlıklı dişler ve keyifli gülüşler dilerim…