Ece
New member
“Kayıt etmek ayrı mı?”: Bir Forum Üyesinin Sıcak Girişi
Selam dostlar, dil mevzularına takılanlardan mısınız? Ben de öyleyim. Gündelik konuşmada kulağa pek batmasa da yazıya gelince “kayıt etmek” mi yoksa “kaydetmek” mi sorusu hepimizi duraksatıyor. Hadi gelin hem dilin derinine inelim hem de günlük hayatta nerede, nasıl kullanacağımıza birlikte bakalım.
Doğru Yazım: “Kaydetmek” Bitişik Yazılır
Kısa ve net cevap: Doğrusu kaydetmek’tir; “kayıt etmek” biçimi standart yazımda kabul edilmez. Bunun nedenini anlamak için biraz köken bilgisine ve Türkçedeki “etmek/olmak”lı birleşik fiil kurallarına göz atalım.
Tarihsel Köken: “Kayd”dan “Kaydetmek”e
“Kaydetmek” sözcüğünün kökü, Osmanlıca ve Arapça üzerinden gelen kayd (قيد) sözcüğüdür; anlamı “zapt, bağ, kayıt altına alma”dır. Osmanlı yazı dilinde kayd etmek kalıbı, zamanla Türkçenin ses ve yazım alışkanlıklarına uyarak kaydetmek biçimine evrilmiştir. Bu evrimde iki şey olur:
1. Birleşme: İsim + “etmek” kalıbı, çok sık kullanılan bazı örneklerde bitişikleşir (kaydetmek, halletmek, reddetmek gibi).
2. Ünsüz yumuşaması ve uyum: Arapça kökteki “kayd” gövdesi Türkçeye geçtiğinde, “etmek”le birleşirken kaydet- biçimini alır. Böylece “kayıt” kelimesinin yazımındaki “ı” düşer, fiil gövdesi “kaydet-” olur: kaydetmek, kaydeder, kaydetti, kaydedilecek…
Bu yüzden “kayıt etmek” yazımı, hem birleşikleşme eğilimine hem de yerleşik fiil gövdesine aykırıdır.
Dilbilgisel Gerekçe: Neden Bitişik?
Türkçede isim + etmek/olmak kalıbıyla yapılan birleşik fiiller, kalıplaşma düzeyine göre ya ayrı ya bitişik yazılır. Çok kullanılan, anlamca bütünleşmiş fiillerde bitişik yazıma gidilir: kaydetmek, halletmek, zannetmek, reddetmek. Burada “etmek” artık yardımcı fiil olmaktan çıkar, fiil tek bir kök gibi algılanır. Bu sebeple “kayd etmek” değil, kaydetmek standartlaşmıştır.
Karşılaştırmalı Örnekler
- Doğru: “Toplantı notlarını kaydetmek şart.”
- Yanlış: “Toplantı notlarını kayıt etmek şart.”
- Doğru çekimler: kaydederim, kaydediyoruz, kaydedecek, kaydedildi, kaydedilmiş.
Eş ve Yakın Anlamlı Yapılar
- “Kayıt altına almak” (ayrı yazılır, kalıplaşmış deyim)
- “Not etmek” (ayrı yazılır)
- “Tescil etmek”, “sicile geçirmek” (özellikle hukuk/idari bağlamlarda)
Günümüzdeki Etkiler: Dil Hatası mı, Kullanım Alışkanlığı mı?
Günümüzde dijitalleşmenin artmasıyla “kaydetmek” kelimesi hayatımızın merkezinde: dosya Kaydet, Otomatik Kaydet, Buluta Kaydet, “kaydet ve çık”… Arayüzler, talimatlar, iş akışları hep bu fiili kullanır. Bu kadar görünürlüğe rağmen “kayıt etmek” formu zaman zaman karşımıza çıkar; özellikle resmi yazışmalarda kulağa “daha ciddi” geldiği sanıldığı için tercih edildiği olur. Oysa kurumsal yazışma kılavuzlarının çoğu, imla birliği için kaydetmek yazımını önerir. Tutarlılık, arama yapılabilirlik (erişilebilirlik) ve belge standardizasyonu açısından bu önemlidir.
Kurum İçi Yazım Politikaları
- Stil kılavuzu olan ekipler “kaydetmek” biçimini sabitler.
- Sözleşme ve prosedürlerde “kayıt altına almak” tercih edilebilir; bu, fiilin farklı bir kalıplaşmış deyim olarak yerindeliğidir.
Farklı Perspektifler: Strateji mi, Topluluk mu?
Elbette dil cinsiyet tanımaz; ama kullanım tercihlerini konuşurken, iş kültüründeki eğilimlerden beslenen iki bakış açısını tartışmaya açabiliriz:
“Stratejik/sonuç odaklı” yaklaşım (çoğu zaman erkeklerde gözlenen eğilim)
Bu bakış için önemli olan nihai çıktıdır: “Ne istiyoruz? Arama motorları ve doküman yönetimi kaydetmek biçimini tanıyor mu? Evet. O hâlde standardı bu olsun, herkes buna uysun.” Ölçülebilirlik, hız ve tutarlılık öne çıkar. Tercih: kaydetmek.
“Empati/topluluk odaklı” yaklaşım (çoğu zaman kadınlarda gözlenen eğilim)
Bu çerçevede amaç, herkesin rahat ettiği ortak bir dil kurmaktır: “Ekipte ‘kayıt altına almak’ deyimini seven de var, arayüzlerde ‘Kaydet’ görüyoruz; birlik sağlayalım, yanlış anlaşılmayı önleyelim.” Kapsayıcı kılavuzlar, örnekli eğitimler, stil şablonları ön plana çıkar. Tercih: Resmî yazımda kaydetmek, açıklayıcı yerlerde “kayıt altına almak” başta olmak üzere eşdeğer kalıplarla destek.
Bu iki yaklaşım çatışmak zorunda değil; tersine, stratejik tutarlılığı toplulukla uzlaştıran bir stil kılavuzu yazım tartışmalarını kökten azaltır.
Sık Hatalar ve İnce Nüanslar
- “Kayıt” ve “kaydetmek” karışması: “Kayıt” isimdir; “kayıtlar, kaydın, kayıtta.” Fiil ise kaydetmek.
- Üçüncü tekil geniş zaman: “Sistem otomatik kaydeder.” (Yanlış: kayıt eder)
- Sıfat-fiil ve birleşik zamanlar: “Kaydedilmiş dosyalar”, “yarın kaydedilecek değişiklikler”, “bu işlem kaydedilemedi.”
Alternatif İfadeler Ne Zaman İşe Yarar?
- Hukuk/uyum: “Tutanağa geçirmek”, “sicile tescil etmek”.
- Proje yönetimi: “Kararları kayıt altına almak” (toplantı özeti bağlamında daha doğal).
- İletişim/diplomasi: “Görüşleri not etmek” (daha yumuşak ve bağlamsal).
İlgili Alanlarla Bağlantılar: Hukuk, Veri Güvenliği, Teknoloji
- Hukuk ve arşivcilik: “Kaydetmek” eylemi, delil zinciri (chain of custody), resmî kayıt, arşiv süreleri gibi kavramlarla iç içe. Yanlış veya tutarsız terimler, süreçte kafa karışıklığı ve itiraz noktaları yaratır.
- KVKK/GDPR: “Kaydetmek” sadece teknik bir eylem değil; açık rıza, meşru amaç, saklama süresi gibi çerçevelere bağlı. “Kaydı silmek” ile “erişimi kaldırmak” aynı şey değildir.
- Teknoloji ve ürün tasarımı: UI/UX’te Kaydet, Uygula, Yayınla farklı anlamlar taşır. Otomatik kaydetme (autosave) olan uygulamalarda “Kaydet” düğmesinin görünmemesi, kullanıcı beklentisini yönetmeyi gerektirir.
- Veri bilimi ve sürüm kontrolü: Kaydetmek tek noktaya yazmak değildir; versiyonlama, hash, immutable kayıt (ör. blokzincir), audit log gibi kavramlar işlemin doğasını değiştirir. Terim birliğinin burada da önemi büyüktür.
Gelecek Perspektifi: “Kaydetmek”ten “İz Bırakmaya”
Yakın gelecekte “kaydetmek” daha da otomatikleşecek: sensörler, IoT cihazları, yapay zekâ destekli not çıkarımı… Bu, iki soruyu büyütür:
1. Ne kadarını kaydediyoruz? Veri diyetleri, mahremiyet ve etik.
2. Kime karşı sorumluyuz? Kurumsal denetimler, bireysel haklar (ör. silinme hakkı), saydamlık.
Belki de “kaydetmek” bir düğmeden çok arka planda sürekli işleyen bir süreç haline gelecek. Bu dönüşüm, dilde de yankı bulabilir: “kaydetmek” yerine “izlemek”, “akışa almak”, “loglamak” gibi teknik terimler yaygınlaşabilir; ama resmi ve genel geçer yazımda kaydetmek standardı, tutarlılık için yerini korur.
Pratik Kontrol Listesi: Hızlı Doğrulama
- Cümlede eylem var mı? → kaydetmek (bitişik).
- Resmî bir deyim mi kullanıyorsun? → “kayıt altına almak” (ayrı ve kalıplaşmış).
- Çekim yaparken gövdeyi koru: kaydet- (kaydeder, kaydettik, kaydedilecek).
- Kurum içi metinlerde stil kılavuzu belirle ve örneklerle destekle.
Son Söz ve Tartışma Kıvılcımı
Özetle; doğru yazım kaydetmektir. “Kayıt altına almak” ise farklı bir deyim olarak yerinde kullanıldığında metni zenginleştirir. Peki siz ekiplerinizde hangi bağlamda hangisini tercih ediyorsunuz? Proje notlarında “kayıt altına almak” mı daha doğal geliyor, yoksa her şeyi “kaydetmek” mi? Ayrıca otomatik kaydeden sistemlerde kullanıcıya “Kaydet” demek sizce hâlâ gerekli mi, yoksa dilimizi de tasarımı da “görünmez kayıt” anlayışıyla mı güncellemeliyiz? Gelin deneyimleri paylaşalım; dil de, pratik de böylece hep birlikte keskinleşsin.
Selam dostlar, dil mevzularına takılanlardan mısınız? Ben de öyleyim. Gündelik konuşmada kulağa pek batmasa da yazıya gelince “kayıt etmek” mi yoksa “kaydetmek” mi sorusu hepimizi duraksatıyor. Hadi gelin hem dilin derinine inelim hem de günlük hayatta nerede, nasıl kullanacağımıza birlikte bakalım.
Doğru Yazım: “Kaydetmek” Bitişik Yazılır
Kısa ve net cevap: Doğrusu kaydetmek’tir; “kayıt etmek” biçimi standart yazımda kabul edilmez. Bunun nedenini anlamak için biraz köken bilgisine ve Türkçedeki “etmek/olmak”lı birleşik fiil kurallarına göz atalım.
Tarihsel Köken: “Kayd”dan “Kaydetmek”e
“Kaydetmek” sözcüğünün kökü, Osmanlıca ve Arapça üzerinden gelen kayd (قيد) sözcüğüdür; anlamı “zapt, bağ, kayıt altına alma”dır. Osmanlı yazı dilinde kayd etmek kalıbı, zamanla Türkçenin ses ve yazım alışkanlıklarına uyarak kaydetmek biçimine evrilmiştir. Bu evrimde iki şey olur:
1. Birleşme: İsim + “etmek” kalıbı, çok sık kullanılan bazı örneklerde bitişikleşir (kaydetmek, halletmek, reddetmek gibi).
2. Ünsüz yumuşaması ve uyum: Arapça kökteki “kayd” gövdesi Türkçeye geçtiğinde, “etmek”le birleşirken kaydet- biçimini alır. Böylece “kayıt” kelimesinin yazımındaki “ı” düşer, fiil gövdesi “kaydet-” olur: kaydetmek, kaydeder, kaydetti, kaydedilecek…
Bu yüzden “kayıt etmek” yazımı, hem birleşikleşme eğilimine hem de yerleşik fiil gövdesine aykırıdır.
Dilbilgisel Gerekçe: Neden Bitişik?
Türkçede isim + etmek/olmak kalıbıyla yapılan birleşik fiiller, kalıplaşma düzeyine göre ya ayrı ya bitişik yazılır. Çok kullanılan, anlamca bütünleşmiş fiillerde bitişik yazıma gidilir: kaydetmek, halletmek, zannetmek, reddetmek. Burada “etmek” artık yardımcı fiil olmaktan çıkar, fiil tek bir kök gibi algılanır. Bu sebeple “kayd etmek” değil, kaydetmek standartlaşmıştır.
Karşılaştırmalı Örnekler
- Doğru: “Toplantı notlarını kaydetmek şart.”
- Yanlış: “Toplantı notlarını kayıt etmek şart.”
- Doğru çekimler: kaydederim, kaydediyoruz, kaydedecek, kaydedildi, kaydedilmiş.
Eş ve Yakın Anlamlı Yapılar
- “Kayıt altına almak” (ayrı yazılır, kalıplaşmış deyim)
- “Not etmek” (ayrı yazılır)
- “Tescil etmek”, “sicile geçirmek” (özellikle hukuk/idari bağlamlarda)
Günümüzdeki Etkiler: Dil Hatası mı, Kullanım Alışkanlığı mı?
Günümüzde dijitalleşmenin artmasıyla “kaydetmek” kelimesi hayatımızın merkezinde: dosya Kaydet, Otomatik Kaydet, Buluta Kaydet, “kaydet ve çık”… Arayüzler, talimatlar, iş akışları hep bu fiili kullanır. Bu kadar görünürlüğe rağmen “kayıt etmek” formu zaman zaman karşımıza çıkar; özellikle resmi yazışmalarda kulağa “daha ciddi” geldiği sanıldığı için tercih edildiği olur. Oysa kurumsal yazışma kılavuzlarının çoğu, imla birliği için kaydetmek yazımını önerir. Tutarlılık, arama yapılabilirlik (erişilebilirlik) ve belge standardizasyonu açısından bu önemlidir.
Kurum İçi Yazım Politikaları
- Stil kılavuzu olan ekipler “kaydetmek” biçimini sabitler.
- Sözleşme ve prosedürlerde “kayıt altına almak” tercih edilebilir; bu, fiilin farklı bir kalıplaşmış deyim olarak yerindeliğidir.
Farklı Perspektifler: Strateji mi, Topluluk mu?
Elbette dil cinsiyet tanımaz; ama kullanım tercihlerini konuşurken, iş kültüründeki eğilimlerden beslenen iki bakış açısını tartışmaya açabiliriz:
“Stratejik/sonuç odaklı” yaklaşım (çoğu zaman erkeklerde gözlenen eğilim)
Bu bakış için önemli olan nihai çıktıdır: “Ne istiyoruz? Arama motorları ve doküman yönetimi kaydetmek biçimini tanıyor mu? Evet. O hâlde standardı bu olsun, herkes buna uysun.” Ölçülebilirlik, hız ve tutarlılık öne çıkar. Tercih: kaydetmek.
“Empati/topluluk odaklı” yaklaşım (çoğu zaman kadınlarda gözlenen eğilim)
Bu çerçevede amaç, herkesin rahat ettiği ortak bir dil kurmaktır: “Ekipte ‘kayıt altına almak’ deyimini seven de var, arayüzlerde ‘Kaydet’ görüyoruz; birlik sağlayalım, yanlış anlaşılmayı önleyelim.” Kapsayıcı kılavuzlar, örnekli eğitimler, stil şablonları ön plana çıkar. Tercih: Resmî yazımda kaydetmek, açıklayıcı yerlerde “kayıt altına almak” başta olmak üzere eşdeğer kalıplarla destek.
Bu iki yaklaşım çatışmak zorunda değil; tersine, stratejik tutarlılığı toplulukla uzlaştıran bir stil kılavuzu yazım tartışmalarını kökten azaltır.
Sık Hatalar ve İnce Nüanslar
- “Kayıt” ve “kaydetmek” karışması: “Kayıt” isimdir; “kayıtlar, kaydın, kayıtta.” Fiil ise kaydetmek.
- Üçüncü tekil geniş zaman: “Sistem otomatik kaydeder.” (Yanlış: kayıt eder)
- Sıfat-fiil ve birleşik zamanlar: “Kaydedilmiş dosyalar”, “yarın kaydedilecek değişiklikler”, “bu işlem kaydedilemedi.”
Alternatif İfadeler Ne Zaman İşe Yarar?
- Hukuk/uyum: “Tutanağa geçirmek”, “sicile tescil etmek”.
- Proje yönetimi: “Kararları kayıt altına almak” (toplantı özeti bağlamında daha doğal).
- İletişim/diplomasi: “Görüşleri not etmek” (daha yumuşak ve bağlamsal).
İlgili Alanlarla Bağlantılar: Hukuk, Veri Güvenliği, Teknoloji
- Hukuk ve arşivcilik: “Kaydetmek” eylemi, delil zinciri (chain of custody), resmî kayıt, arşiv süreleri gibi kavramlarla iç içe. Yanlış veya tutarsız terimler, süreçte kafa karışıklığı ve itiraz noktaları yaratır.
- KVKK/GDPR: “Kaydetmek” sadece teknik bir eylem değil; açık rıza, meşru amaç, saklama süresi gibi çerçevelere bağlı. “Kaydı silmek” ile “erişimi kaldırmak” aynı şey değildir.
- Teknoloji ve ürün tasarımı: UI/UX’te Kaydet, Uygula, Yayınla farklı anlamlar taşır. Otomatik kaydetme (autosave) olan uygulamalarda “Kaydet” düğmesinin görünmemesi, kullanıcı beklentisini yönetmeyi gerektirir.
- Veri bilimi ve sürüm kontrolü: Kaydetmek tek noktaya yazmak değildir; versiyonlama, hash, immutable kayıt (ör. blokzincir), audit log gibi kavramlar işlemin doğasını değiştirir. Terim birliğinin burada da önemi büyüktür.
Gelecek Perspektifi: “Kaydetmek”ten “İz Bırakmaya”
Yakın gelecekte “kaydetmek” daha da otomatikleşecek: sensörler, IoT cihazları, yapay zekâ destekli not çıkarımı… Bu, iki soruyu büyütür:
1. Ne kadarını kaydediyoruz? Veri diyetleri, mahremiyet ve etik.
2. Kime karşı sorumluyuz? Kurumsal denetimler, bireysel haklar (ör. silinme hakkı), saydamlık.
Belki de “kaydetmek” bir düğmeden çok arka planda sürekli işleyen bir süreç haline gelecek. Bu dönüşüm, dilde de yankı bulabilir: “kaydetmek” yerine “izlemek”, “akışa almak”, “loglamak” gibi teknik terimler yaygınlaşabilir; ama resmi ve genel geçer yazımda kaydetmek standardı, tutarlılık için yerini korur.
Pratik Kontrol Listesi: Hızlı Doğrulama
- Cümlede eylem var mı? → kaydetmek (bitişik).
- Resmî bir deyim mi kullanıyorsun? → “kayıt altına almak” (ayrı ve kalıplaşmış).
- Çekim yaparken gövdeyi koru: kaydet- (kaydeder, kaydettik, kaydedilecek).
- Kurum içi metinlerde stil kılavuzu belirle ve örneklerle destekle.
Son Söz ve Tartışma Kıvılcımı
Özetle; doğru yazım kaydetmektir. “Kayıt altına almak” ise farklı bir deyim olarak yerinde kullanıldığında metni zenginleştirir. Peki siz ekiplerinizde hangi bağlamda hangisini tercih ediyorsunuz? Proje notlarında “kayıt altına almak” mı daha doğal geliyor, yoksa her şeyi “kaydetmek” mi? Ayrıca otomatik kaydeden sistemlerde kullanıcıya “Kaydet” demek sizce hâlâ gerekli mi, yoksa dilimizi de tasarımı da “görünmez kayıt” anlayışıyla mı güncellemeliyiz? Gelin deneyimleri paylaşalım; dil de, pratik de böylece hep birlikte keskinleşsin.