Dünyanın en varlıklı insanı Elon Musk, 2020 yılının ağustos ayında sahibi olduğu Neuralink isimli şirket tarafınca geliştirilen ‘beyin çipi’ni tanıtmıştı. İnsan beynine implante edilebilen beyin-bilgisayar arayüzleri geliştiren şirket, v.09 aygıtı ile insanlığın geleceği için ‘çığır açıcı’ gelişmelere ön ayak olmayı ve biroldukça tıbbi bahse tahlil getirebilmeyi umuyor.
2021 başlarında aygıtın bir maymun üzerinde de başarılı olduğu belirtilen aygıt hakkında geçtiğimiz günlerde yeni gelişmeler yaşanmıştı. Bizim de sizlere aktardığımız bu haberde şirketin, beşerli deneyleri yürütecek uzmanlar için iş ilanı açtığı belirtilmiş ve klinik deneylerin yakında başlayabileceği aktarılmıştı. Lakin biroldukca bilim insanı, Musk’ın bu planı ile ilgili tasalarını lisana getirmeye başladı.
‘Teknoloji hakkında gereğince açıklama yok’
Gelen haberlere göre birtakım bilim insanları, Musk’ın insan beynine çip yerleştirme maksatları konusunda kaygılı. Uzmanlar, deneylere katılacak olan iştirakçilerin için bu stil teknolojilerin değerli riskler doğurabileceğini düşünüyor. Wiconsin-Madison Üniversitesi’nden Dr. Karola Kreitmair de bu insanlardan biri.
Kreitmeir çip ile ilgili yaptığı açıklamalarda, “Bu cins bir değişen teknolojinin kullanılabilir hâle gelmesi kararında oluşabilecek tesirler hakkında kâfi kamuoyu söylemi olduğunu düşünmüyorum. Kâr hedefi güden şirketlerin bu biçim hedefleri konusunda biraz şüpheliyim. Umarım nitekim insanlara yardım etmek istiyorlardır” tabirlerine yer vererek fikirlerini aktardı.
‘Ticari hasılatlar için sömürülebilir’
Neuralink’in gayesi felç üzere nörolojik hastalıkların üstesinden gelebilen bir teknolojiyi insanlığa sunmak. Fakat Elon Musk, bu süratle gelişen teknolojinin hayli daha ileri düzeye ulaşabileceğini ve makineler tarafınca geride bırakılmamak için beşerler ve yapay zekâ içinde ‘ortak bir hayat’ oluşturulabilmesini umuyor.
Uzmanlar da Neuralink’in bu gayeleri konusunda başlarında soru işaretleri olduğunu aktarıyor. New York’ta bulunan SUNY Upstate Üniversitesi’nden Dr. Syd Johnson da bu emeller ile ilgili, “Şayet sahiden felçli bireyler için geliştirilmesi isteniyorsa, pazarın epey küçük olduğu, fiyatların da değerli olduğu unutulmamalıdır. Bu usul niş eserler, ticari hasılatlar için sömürülüp kullanılma riskine sahip” sözlerini kullandı.
Etik telaşlar ortaya çıkabilir
The Daily Beast isimli internet sitesine demeçler veren öbür bilim insanları ise projeden temkinli bir biçimde umutlu olduklarını; lakin Musk ve şirketin çabucak hemen ele almadığı bahisler olduğunu söz etti. Bir klinik deney iştirakçisinin fikrini değiştirip çıkmak isteyebileceğini aktaran uzmanlar, zıt giden durumlar için gereken değişen teknolojinin mevcut olmama ihtimaline vurgu yaptı.
Bunun yanı sıra uzmanlar, çipler insanların beynindeyken Neuralink şirketinin iflas etmesi durumunda neler olacağını da sorguladı. Şirketin bir öteki kuruluşa satılırsa müşteri datalarının ne olacağı da uzmanların endişelendiği mevzular içinde yer aldı. Ayrıyeten implante edilebilen bu aygıtların ne kadar müddetle beyinde durabileceği, gerekli güncellemelerin tüm insanlara sağlanıp sağlanamayacağı da gelen yorumlar içinde yer aldı.
Son olarak, şayet teknoloji istenilen düzeye ulaşırsa oluşabilecek etik tasaların da altı çizildi. Dr. Kreitmair, çipin tıp konusunda işe yarama ihtimalinin bulunduğunu; lakin ileride bu aygıtı kullanarak kimi makus maksatlı insanların, aygıtı kullanarak şahsi bilgilere erişme üzere korkutucu atılımlar yapabileceğini aktardı. Farklı bilim insanları da bu değişen teknolojinin hükümetler ve şirketler üzere yerler tarafınca kullanılabileceğini ve ‘özgürlüğün son kalesi’ olarak tanımlanan beynimizi kısıtlayabileceğini kaydetti.
2021 başlarında aygıtın bir maymun üzerinde de başarılı olduğu belirtilen aygıt hakkında geçtiğimiz günlerde yeni gelişmeler yaşanmıştı. Bizim de sizlere aktardığımız bu haberde şirketin, beşerli deneyleri yürütecek uzmanlar için iş ilanı açtığı belirtilmiş ve klinik deneylerin yakında başlayabileceği aktarılmıştı. Lakin biroldukca bilim insanı, Musk’ın bu planı ile ilgili tasalarını lisana getirmeye başladı.
‘Teknoloji hakkında gereğince açıklama yok’
Gelen haberlere göre birtakım bilim insanları, Musk’ın insan beynine çip yerleştirme maksatları konusunda kaygılı. Uzmanlar, deneylere katılacak olan iştirakçilerin için bu stil teknolojilerin değerli riskler doğurabileceğini düşünüyor. Wiconsin-Madison Üniversitesi’nden Dr. Karola Kreitmair de bu insanlardan biri.
Kreitmeir çip ile ilgili yaptığı açıklamalarda, “Bu cins bir değişen teknolojinin kullanılabilir hâle gelmesi kararında oluşabilecek tesirler hakkında kâfi kamuoyu söylemi olduğunu düşünmüyorum. Kâr hedefi güden şirketlerin bu biçim hedefleri konusunda biraz şüpheliyim. Umarım nitekim insanlara yardım etmek istiyorlardır” tabirlerine yer vererek fikirlerini aktardı.
‘Ticari hasılatlar için sömürülebilir’
Neuralink’in gayesi felç üzere nörolojik hastalıkların üstesinden gelebilen bir teknolojiyi insanlığa sunmak. Fakat Elon Musk, bu süratle gelişen teknolojinin hayli daha ileri düzeye ulaşabileceğini ve makineler tarafınca geride bırakılmamak için beşerler ve yapay zekâ içinde ‘ortak bir hayat’ oluşturulabilmesini umuyor.
Uzmanlar da Neuralink’in bu gayeleri konusunda başlarında soru işaretleri olduğunu aktarıyor. New York’ta bulunan SUNY Upstate Üniversitesi’nden Dr. Syd Johnson da bu emeller ile ilgili, “Şayet sahiden felçli bireyler için geliştirilmesi isteniyorsa, pazarın epey küçük olduğu, fiyatların da değerli olduğu unutulmamalıdır. Bu usul niş eserler, ticari hasılatlar için sömürülüp kullanılma riskine sahip” sözlerini kullandı.
Etik telaşlar ortaya çıkabilir
The Daily Beast isimli internet sitesine demeçler veren öbür bilim insanları ise projeden temkinli bir biçimde umutlu olduklarını; lakin Musk ve şirketin çabucak hemen ele almadığı bahisler olduğunu söz etti. Bir klinik deney iştirakçisinin fikrini değiştirip çıkmak isteyebileceğini aktaran uzmanlar, zıt giden durumlar için gereken değişen teknolojinin mevcut olmama ihtimaline vurgu yaptı.
Bunun yanı sıra uzmanlar, çipler insanların beynindeyken Neuralink şirketinin iflas etmesi durumunda neler olacağını da sorguladı. Şirketin bir öteki kuruluşa satılırsa müşteri datalarının ne olacağı da uzmanların endişelendiği mevzular içinde yer aldı. Ayrıyeten implante edilebilen bu aygıtların ne kadar müddetle beyinde durabileceği, gerekli güncellemelerin tüm insanlara sağlanıp sağlanamayacağı da gelen yorumlar içinde yer aldı.
Son olarak, şayet teknoloji istenilen düzeye ulaşırsa oluşabilecek etik tasaların da altı çizildi. Dr. Kreitmair, çipin tıp konusunda işe yarama ihtimalinin bulunduğunu; lakin ileride bu aygıtı kullanarak kimi makus maksatlı insanların, aygıtı kullanarak şahsi bilgilere erişme üzere korkutucu atılımlar yapabileceğini aktardı. Farklı bilim insanları da bu değişen teknolojinin hükümetler ve şirketler üzere yerler tarafınca kullanılabileceğini ve ‘özgürlüğün son kalesi’ olarak tanımlanan beynimizi kısıtlayabileceğini kaydetti.